28 Mayıs 2016 Cumartesi

#KitapYorumu - Mucize/R.J. Palacio

Uzun bir aradan sonra merhaba,

       #Her defasında bu sefer bloga geri döndüm deyip, yine her defasında aylarca yazı yazmayan kişi : Evet, buyrun benim :(
       #İnanın o kadar çok yapılacak iş var ki, günler 72 saat, haftalar 15 gün olsa sanki yine de hiç bitmeyecekmiş gibi geliyor, o yüzden de her sıkıştığımda ilk burayı boşluyorum :( ama yazmayı çok özlüyorum, keşke biraz daha planlı yaşayabilsem...


       #Mucize çoook uzun zaman önce sevgili Damla'nın elinde gördüğüm, hatta sevgili Pinuccias ile birlikte okumaya karar verdiklerini görünce, ben de alayımda birlikte okuyalım dediğim bir kitaptı, Damla bu kitabı okudu, videosunu çekti üstüne. Bari onlara yetişemedim deyip sevgili Mehtap'la okuyalım dedik, o da muhtemelen okumuştur, ben daha az önce bitirebildim maalesef :(
       #Aslında o kadar akıcı ve keyif verici bir kitap ki, en ufak bir konudan dağılma, kopma yaşamadım ben. Elime aldığım zaman arada duygulanıp, arada düşüncelere dalarak, arada araştırmalar yaparak keyifle okudum kitabı ama vaktim kitap keyfi yapmaya çok elvermediği için yaklaşık bir ay boyunca elimde süründü kitap.
       #Kitabın kahramanı August adında doğuştan kromozom anomalisine sahip bir çocuk. Bu anomaliye bağlı olarak yüzünde maksillofasiyal bozukluğa sahip, yani yüzünüzü oluşturan kemiklerin birleşmediğini, ya da oluşmadığını, eksik olduğunu düşünün, gözlerinizin olduğundan daha aşağıda ve yrık, kulaklarınızın olmadığını, damak ve dudağınızın ayrık olmasından mütevellit yemek yiyemediğinizi ve konuşma fonksiyonunuzun yeterli seviyede olmadığını hayal edin.Bu görüntüyü tam olarak yansıtmıyor olsa da şuraya tıklayarak anlatmaya çalıştığım şeyin neye benzediğine dair fikir edinebilirsiniz. İşte August böylesine nadir bir kromozom bozukluğuna sahip bir çocuk ve defalarca ameliyat olmasına rağmen görünüşü yüzünden ve insanların ona bakışı sebebiyle sürekli gizleniyor. Annesi ilkokul eğitimini evde veriyor ancak bir süre sonra annesinin verdiği eğitim yeterli gelmeyince August'u normal çocukların gittiği bir okula ilkokul 5. sınıfa yazdırıyorlar. Tüm hikaye August'un bu süre zarfında yaşadıklarını kendi gözünden, ailesi ve arkadaşlarının gözünden bize aktarılıyor. Böyle bir şekil bozukluğuna sahip bir çocuğun hissettiklerini son derece düzgün bir şekilde, sanki bir zamanlar bu duyguyu yaşamış gibi pürüzsüz bir şekilde anlatmış.
       #Ben okurken çok eğlendim, yer yer duygulandım, üzüldüm, zaman zaman düşüncelere daldım, ne kadar ufak şeyleri sorun yaptığımıza şaşırdım, Kesinlikle okuduğunuzda kendinize yeni bir bakış açısı kzandıracak türden bir roman olmuş. Mutlaka bir şans verin derim. Ben şimdi gidip yeni başlayacağım kitabı seçeyim artık, herkese keyifli haftasonları diliyorum ...
              Bu arada daha fazl akitap paylaşımı için beni snapchatten takip etmeyi unutmayın.
snapchat hesabım --> willdonemd


23 Mart 2016 Çarşamba

# Cadı Avcısı - Kitap Yorumu


  • Herkese Merhaba :)
  • Bu ara nazar değmesin, inanılmaz hızlı kitap okuyorum, kitap okuma hızıma yavaş yavaş geri kavuşuyorum sanırım. Bu ay içinde önce Gölge ve Kemik'i , ardından Sonsuzluğun Sonu - Isaac Asimov'u ve son olarak da instagramda başlayış ve bitişini haber verdiğim Cadı Avcısı'nı okuyup bitirdim.

  • Kitap inanılmaz sürükleyici, akıp gidiyor yani. Ben kitabın üçte ikisini nöbette hasta yokken okudum ve başımı kaldıramadım kitaptan. O kadar akıcı bir dille yazılmıştı ki,hiç sıkılmadım. 

  • Kitapla ilgili biraz araştırma yaptım. Kitap serinin ilk kitabı. Henüz türkçeye çevrilmemiş olan The King Slayer ve The Healer adında iki kitap daha var. Zaten kitabın konusunun ucu açık bir şekilde bittiğini göz önüne alırsak daha pek çok kitap çıkacaktır bu seriden.
  • Bu arada kitabın kapağının ne kadar güzel olduğunu fark ettiniz mi* Ben ilk defa bir kitap kapağının böyle güzel ve özenilmiş olduğunu gördüm ve tam puan verdim. Yabancı yayınları bence harika bir iş çıkarmış.
  • Kitabın konusuna gelirsek :)
Elizabeth Grey bir cadı avcısı olarak yetiştirilmiş ve kendi türünün en iyilerinden biri, ömrünü cadı ve büyücülere karşı mücadeleye adamış ancak gel gelelim bir anda kendisini cadılıkla suçlanırken buluyor ve yakılarak ölüme mahkum ediliyor.
İşler burada biraz karışıyor. Yaşayan en güçlü büyücü olan Nicholas Flemmey ölmek üzereyken hapishaneden gelip Elizabeth'i kaçırıyor ve sonrasında Elizabeth neyin doğru neyin yanlış olduğuna dair koyduğu tüm kuralları yeniden yazmak zorunda kalıyor. Tabii aşk,arkadaşlık, ihtiras olmazsa olmazlarımız )
  • Dediğim gibi kitap inanılmaz akıcı, son zamanlarda kimi görsem bu kitabı tavsiye ediyorum. Uzun zamandır elime böyle güzel bir kitap geçmemişti. Ben çok eğlendim, merakla serinin diğer kitaplarını bekliyorum. Yeni bir kitap arayışındaysanız mutlaka bir göz atın.
  • Ben kaçar, Once Upon a Time'ın yeni bölümü gelmiş, hemen başına geçmeliyim.  Şimdilik hoşçakalın :)))


13 Mart 2016 Pazar

#eatclean yeni mottomuz..

Herkese merhaba,

Çoookk uzun bir aradan sonra yeniden yazmaya karar verdim. Eskiden blog yazanlar bilir, artık pek tadı kalmadı buraların. o yüzden çoğu blogger yazmayı bıraktı. İşte bizim gibi buralardan kopamayan bir kaç kişi arada gelip gitse de yazmaktan vazgeçemiyor.
Kısa kısa neler olduğundan bahsedeyim buralarda yokken.


*30 yıllık hayatımda ilk kez spora başladım. wuhuuu :)) Bu olay gerçekten benim için harika bir şey çünkü bu zamana kadar hiç düzenli spor yapan biri olmamıştım. İnşallah bundan sonra düzenli olarak spor yapmayı planlıyorum.
*Evlendikten sonra 6 kilo alınca sonunda silkelenmenin vakti gelmişti. Diyet demeyelim ama artık #eatclean dedikleri şeyi yapmaya başladım. Yani artık sağlıklı besleniyorum. Tabii spor yaptığım için yediklerim dengeli olsa da çoğu protein içeriyor. Yediklerimi, yemek öğünlerimi gerek instagramda, gerekse snapchat de sık sık paylaşıyorum. Merak edenler için
                 instagram hesabım: drwilldone    snapchat: willdonemd 

*Peki ne kadardır bu durum devam ediyor. Henüz 7 gün oldu. Spor ve sağlıklı beslenmeye 61.5 kg iken başladım. 7gün sonunda .60.2 kg tartıldım. Yaptığım şeylerin faydasını görüyor olmak beni daha da gaza getiriyor.
*Spor olarak ne yapıyorum derseniz, koşuyorum. Fırsat bulduğum her yerde aslında. Hafta sonu eşimle sahil kenarında, hafta içi sitenin etrafında koşu kıyafetlerimi giyip, sabah ya da akşam farketmez yarım saat koşuyorum. Onun dışında haftada 3 gün pilatese yazıldım. Kendi pilates malzemelerimi de aldım, Olur da derse gidemezsem evde pilates ile ilgili kitap ve dvd aldım, onları okuyup kendim de evde spor yapabilirim diye düşünüyorum.


*Bunun dışında kitap okumaya yeniden başladım.Uzun zamandır kitap okumaya fırsatım olmuyordu, aslında kitap okumak konusunda çok hevesli de değildim. Nedendir bimiyorum, arada herkesin böyle zamanları oluyor galiba. Sonunda şeytanın bacağını kırdım. İlk olarak Gölge ve Kemik 'i bitirdim. Şimdi elimde Sonsuzluğun Sonu- İsaac Asimov var, #kitapvefilmklubü olarak mart ayı kitabı seçmiştik. Şu ana kadar gayet keyifli gidiyor, aslında ilk başlarda biraz sıkılmıştım ama şimdi her şey yolunda. Bitince mutlaka kitabı buraya yorumlayacağım. Gölge ve Kemik'in yorumu da yakında burada olacak :)
Şimdilik benden bu kadar, yakında görüşmek üzere..

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...